ABD Tercihini Yap

Bu yazı 04/04/2024 tarihinde yayınlanmıştır.

*Mithat IŞIK/SDE Savunma ve Güvenlik Koordinatörü

CENTCOM Komutanı Michael Erik Kurilla Ortadoğu’daki ABD ve koalisyon üslerini ziyaret etti. 4 Mart 2024’te yaptığı bu ziyarette, Suriye’de SDG(Suriye Demokrat Güçleri) adını kullanan PKK/YPG’nin sözde yöneticileriyle de görüştü.

ABD askerlerinin teröristlere verdiği eğitim ve tatbikat resimleri çeşitli basın yayın organlarında yayınlandı. Kurilla Deyrizor’un Hol Kasabası’nda bulunan DEAŞ tutukluları ve ailelerinin bulunduğu Hol Kampı’na da uğradı. Hol Kampı Nisan 2017’de PYD/YPG tarafından kuruldu. Hol Kampı’nda değişik ülkelerden birkaç bin DEAŞ mensuplarının yanında Suriyeli ve Iraklı teröristler de bulunuyor. ABD’nin amacı, PYD/YPG’ye resmiyet kazandırmaktır. Aslında SDG( Suriye Demokrat Güçleri)’nin isim babası ABD’dir. ABD’nin bu tutumu haftalık basın bildirimlerindeki kınamalarla geçiştirilecek bir durum olmaktan da ileri gitmiştir.

ABD, Suriye’nin kuzeyinde resmen bir terörist devlet ve onun ordusunu oluşturmaktadır. 16 Şubat 2018’de Türkiye Cumhuriyeti ve ABD müttefik ve stratejik ortak olarak Savunma Güvenlik Anlaşması imzaladılar. Bu anlaşma gereği;

1.Birbirlerinin güvenliğine ve savunmasına karşılıklı ve tartışmasız bağlılıklarını teyit ederler.

2.İki devlet uzun süreli müttefikliğin ışığında ikili ilişkilerde öne çıkan sorunları çözme konusunda vaatlerini teyit ederler.

3.Türkiye Cumhuriyeti ve ABD uzun süredir müttefik olarak terörizmin her türlü biçimiyle ortak mücadeleye olan kararlılıklarını teyit ederler.

4.PKK, DEAŞ, El-Kaide, diğer terör örgütleri ve bunların uzantıları ile mücadele konusunda kararlılıklarını tekrarlarlar.

5.İki taraf, iki ülke halkını hedef alan her türlü tehdide karşı meşru müdafaa hakkını tanırlar.

Stratejik ortak olarak bu açıklamaların altında imzası bulunan ABD, PKK ve onun Suriye’deki uzantısı olan PYD/YPG teröristlerine tırlar dolusu silah, mühimmat, patlayıcı madde ve ileri derecede eğitim gerektiren silah ve malzemenin eğitimini de veriyor. ABD, verdiği eğitim ve yaptırdığı tatbikatların görüntülerinin çeşitli basın ve yayın organlarında boy boy yayınlanmasından da rahatsız olmuyor. ABD, PKK ve onun Suriye’deki uzantısı olan YPG’nin Türk halkını ve Türk güvenlik güçlerini hedef aldığını da biliyor.

ABD’nin DEAŞ’la mücadele bahanesiyle PKK/YPG/SDG terör örgütlerine desteği devam ediyor.

Bir terör örgütü ile başka bir terör örgütünü kullanarak mücadele edemezsiniz.

ABD Türkiye’nin gerçekten dostu ve müttefiki ise PKK/YPG/SDG’ye yaptığı yardım ve destekten vazgeçer. Türkiye’nin terörle mücadelesine samimi olarak destek verir. 2014 yılından bu yana ABD’nin YPG terör örgütünü nizami ordu haline getirdiğini biliyoruz. Tırlar dolusu silah ve malzeme verdiğini, Suriye’nin kuzeyinde terörist bir garnizon devlet kurma girişimlerinde olduğunu biliyoruz. ABD’nin Ortadoğu’da tek amacı vardır o da İsrail’in güvenliğinin sağlanmasıdır. Bu nedenle İsrail’e tehdit olan devletleri bölüp parçalamak tek hedefidir.

Ülkemizin ve halkımızın güvenliği için Irak’ta, Suriye’de, Doğu Akdeniz’de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, Libya’da ve Afrika’da bulunmamız gereklidir. Ülkemizin güvenliğini sınırlarımız içerisinden sağlayamayız. ABD başta olmak üzere pek çok ülke PKK/YPG terör örgütüne uzun menzilli roketler, havanlar, toplar, mayınlar, dronlar, paramotorlar vs. gibi etkili silah ve malzemeleri verdiler ve vermeye devam ediyorlar. 

Türkiye'nin; Irak’tan, Suriye’den, Doğu Akdeniz’den, Libya’dan, KKTC’den ve Afrika’dan çekilmesinin belirli şartları vardır. 

-Irak devleti gelir, topraklarına ve sınırlarına sahip çıkar.

-Suriye’de huzur, güvenlik ve otorite sağlanır.

-Doğu Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin hak ve menfaatlerine saygı gösterilir.

-Libya’da huzur ve güvenlik sağlanır, devlet otoritesi oluşur. KKTC tanınır.

-Türkiye Cumhuriyeti Devleti durum değerlendirmesi yapar, gelişmelere göre kararlar alır.

ABD, PKK/YPG terör örgütüne destek vermeye devam ederse, Türkiye ile ABD’nin stratejik müttefikliği kağıtlarda yazılı bir metin olarak kalmaya mahkumdur.